Suyu Koru Hayatı Koru

Su; Dünya’nın %70’ini kaplayan, iki hidrojen ve bir oksijenden oluşan bileşik (H2O). Su yaşamın kaynağıdır. Su olmadan hiçbir canlı yaşama tutunamaz. Bitkiler, hayvanlar, bakteriler, mantarlar ; tüm canlılar yaşayabilmek için suya ihtiyaç duyarlar.

Dünyamız okyanuslar, denizler, göller, akarsularla kaplı. Böyle düşündüğümüzde sanki su sonsuz bir kaynakmış gibi geliyor, ama öyle değil. Dünya’nın %70’nin su olduğunu belirtmiştik ancak bunun çok büyük bir kısmı tuzlu sudur. Tuzlu su içmek için, tarımda ya da endüstride kullanılamamaktadır. Bizim için gerekli olan tatlı sudur ki bu da %2,5 oranındadır. Peki bu %2,5’lik kısım hali hazırda biz kullanalım diye mi bekliyor? Hayır, bu tatlı suyun büyük bir bölümü buzullarda, toprakta, atmosferde, yeraltı sularında bulunur ve kullanılamaz durumdadır. Sonuç olarak yeryüzündeki su kaynaklarının yaklaşık %0,3’ü kullanılabilir ve içilebilir durumdadır.

Neden bu rakamları veriyorum, neyi anlatmaya çalışıyorum? Aslında  amacım farkındalık yaratmak; geri dönülmez noktaya gelmeden önlemler alarak kaynaklarımızı korumak ve gelecek nesillere yaşanılası bir dünya bırakmak.

Dünyamız artık hızla artan insan nüfusunun taleplerine cevap vermekte zorlanmaktadır. Doğal kaynaklar artmaz hatta azalırken en tüketici canlı türü olan insan durmaksızın çoğalmaya devam ediyor. Kaynaklar azalıyor ancak tüketiciler çoğalıyor. Bu durum sizleri de ürkütmüyor mu? Ya su kaynaklarımız tükenirse? Ya doğa bu talepkarlığımıza karşı pes edip sırtını dönerse? Dünyanın farklı yerlerinden bu endişeleri onaylar nitelikte haberler gelmekte ne yazık ki.

Son zamanlarda belki duymuş ya da bir yerlerde okumuşsunuzdur “Sıfır Günü” (Day Zero). Su fakiri bölgelerden Güney Afrika’da yer alan Cape Town‘da su tüketimini azaltmaya yönelik tedbirler yetersiz kalınca yöneticiler, yapılan hesaplamalara göre suyun tükeneceği gün olarak 22 Nisan‘ı ‘’Sıfır Günü‘’ (Day Zero) ilan ettiler. 1 Şubat gününden itibaren de su tüketimini hane başına maksimum 50 litre ile sınırlandırdılar. Yakın gelecekteki hedef ise 25 litre!

Çıkış noktası sıfır günü olan, National Geographic ve Finish işbirliğiyle hazırlanan belgesel “25 Litre” gelecekte tüm dünyayı etkisi altına alacağı öngörülen su kıtlığına dikkat çekmeyi ve bu küresel sorunun ülkemize olası etkilerini gözler önüne sermeyi hedefliyor. 2040 yılına gönderme yapan bir kurgusal senaryo ile su konusunda tasarruf bilincinin yerleşmemesi halinde yaşanması muhtemel zorluklar hakkında farklı bakış açılarını sergiliyor. Su tüketiminin mevcut oranlarda devam etmesi halinde 2040 yılında Türkiye’nin de su fakiri bir ülkeye dönüşebileceğini ortaya koyan belgesel, günlük su tüketim alışkanlıklarında yapılacak değişikliklerin ne denli büyük bir etkisi olabileceğine odaklanıyor. Ayrıca bu belgesel izleyenlerde “sanal su tüketimi” ve “su ayak izi” konularında farkındalık oluşturuyor.

Peki nedir bu “sanal su ” ve “su ayak izi” ? Ekonomik üretim süreçlerinde büyük miktarlarda su tüketilmektedir. İnsanların içme-kullanma amacıyla tükettiği su miktarından çok daha fazla miktardaki su, besin, giyim v.b. üretim süreçlerinde kullanılmaktadır. “Sanal  su” bir tarımsal, endüstriyel ürünün veya servisin üretim sürecinde gereksinme duyulan su olarak tanımlanır. Sanal su ile “su ayakizi” terimleri birbirine çok yakın kavramlardır. Su ayakizi, bir kişi, sektör veya ülkenin, üretim süreçlerinde kullandığı toplam su hacmini tanımlamaktadır (Anaç, Özçakal ve Pamuk Mengü, 2010).

Bazı ürünlerin sanal su karşılıkları (ne kadar su tüketilerek üretiliyor) ;

1 fincan kahve = 140 lt su

1 dilim ekmek = 40 litre

1 yumurta = 135 litre

1 hamburger = 2400 litre

1 pamuklu tişört = 2700 litre

Gördüğünüz üzere arka planda kalan su tüketimi görünenden çok daha fazla. Bu açıdan baktığınızda herhangi bir alanda tüketimi azaltmak aynı zamanda su tasarrufu da yapmak olarak düşünülebilir.

Türkiye de su stresi yaşayan ülkelerden biri. Ama buna rağmen  ülkemizde su kaynakları sınırsızmış gibi tüketiliyor. Bu gidişatı değiştirmek, kaynaklarımızı verimli kullanmak, geleceğe yatırım yapmak için geç değil! Yarının suyunu kurtarmak için harekete geçme vakti.

Neler yapabiliriz?

  1. Ellerinizi yıkarken, dişlerinizi fırçalarken, tıraş olurken muslukları açık bırakmayın. Çevirmeli musluk yerine kullanımı daha kolay olan “aç kapa” musluklar kullanın. Açık bıraktığımız musluklardan boşa akan su, yılda ortalama 12 tondur.
  • Bulaşıklarınızı elde değil makinede yıkayın. Dolu bir bulaşık makinesi bulaşığı sadece 12 litre su ile yıkar. Aynı bulaşığı elde yıkarsanız, ortalama 100 litre su harcarsınız.  Bu da bir yılda ortalama 40 ton suyu kurtarmanız demektir.
  • Sebze ve meyveleri açık musluk altında yıkarsak gereksiz yere yılda 18 ton su harcamış oluruz. Bunun yerine bir kapta veya lavaboyu tıkayarak su doldurup içine de sirke dökersek hem daha az su harcamış oluruz hem de sebze ve meyvelerin üzerinde olan kimyasallardan kurtulmuş oluruz.
  • Sifona her basış ortalama 15 litre su tüketimine denk gelmektedir. Bu sıfır günü ilan edilmiş bir yerdeki günlük su tüketim hakkının yarısından fazlası demektir.  Sifonlarda tasarruflu çift basmalı  sistem kullanın. Bu size yarı yarıya su tasarrufu sağlayacaktır. Yoksa 1,5 litrelik bir pet şişeyi su ile doldurarak sifonunuzun içine yerleştirin. Bu pratik önlemle yılda 2 ton su kurtarabilirsiniz.
  • Duş sürenizi kısaltın. Uzun banyo ve duş keyfinizi bir kere daha düşünün. Duş sürenizi 1 dakika azaltmanız yılda 5 ton su tasarrufu yapmanız demektir. Su tazyikini çoğaltan ekonomik duş başlıklarını kullanırsanız daha az su kullanmış olursunuz. Sabunlanırken suyu açık bırakmanız faturanızı yarı yarıya artıracaktır unutmayın. Sıcak su gelene kadar boşa akan soğuk suları biriktirerek evde çiçek sulamada, balkon yıkamada kullanabiliriz.
  • Çamaşır makinesini ekonomik kullanın. Banyoda en çok su harcadığımız yerlerden biride çamaşır yıkamaktır. Çamaşır makinesi her yıkamada 176 litre su harcar. Bu yüzden tam makine dolmadan çamaşır makinasını çalıştırmanız gereksiz su harcaması demektir. Haftada bir kez gereksiz kullanmayı önlersek, yılda 9 ton suyu kurtarmış olursunuz. 
  • Tarımda yağmur suyu hasadı yönteminin uygulanması büyük oranda su tasarrufu sağlar.
  • Gri su tasarrufu yöntemi : Bahçede sulama için önerilen bir sistem ise gri su toplamaktır. Mutfakta banyoda pis olmayan suları biriktirerek kullanmaktır. Bahçe için gri su topluyorsanız bahçeye uyumlu sabunlar ve temizlik ürünleri kullanılmalıdır.

Yaşanılası, sağlıklı bir dünya için suyunuza sahip çıkın!

Buket Ayakdaş

Bizlere destek olmak için sayfamızın en alt kısmına yorum yapabilir veya sosyal medyadan çalışmalarımızı paylaşabilirsiniz. Geri bildirimleriniz bizim için önemli. Güncel bilgiler için facebook ve instagram üzerinden bizi takip edebilirsiniz. Tekrar görüşmek üzere…


Cevap Yaz